Ulusal kurtuluş için savaş başlatmalıyız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftaki grup
konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ziyareti
sırasında çocuklara hediye ettiği bir kitabı gündeme getirmişti.
Kılıçdaroğlu’nun “Ali Baba ve Kırk Haramiler” sandığı kitap aslında
boyama kitabı çıkması geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan
konusuydu. 

FOTOŞOPLU KİTAP İÇİN ÖZÜR DİLEMEDİ

Kılıçdaroğlu’nun bu haftaki grup toplantısında buna değinip
değinmeyeceği, özür dileyip dilemeyeceği merak unsuru olmuştu.
Kılıçdaroğlu konuşması boyunca hiç bu konuya girmedi. 
CHP liderinin TBMM bünyesinde ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı
başlatmalıyız’ sözü ise gündeme damga vuracak gibi…

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları: 

-Milletvekilini milletin kendisi seçmeli. Adam gibi çağrı
yapıyorum: Millete güveniyorsan, sisyasi parti yasasını
değiştirirsin demokrasiyi getiririz. Vesayet altında Başbakanlık
yapılamaz.

-Yargıyı bu hale kim getirdi? Adaleti de bunlar bozdu. Yargı da
sınıfta kaldı. 

-Yasama organı yürütmenin vesayeti altındadır. Böyle bir tablo
olamaz. Yüce Divan oylamasında vicdanıyla oy verenlere hain
dediler. Asıl hain sizsiniz. 

CHP GRUP TOPLANTISINDA SAVAŞ SESLERİ

-Yeniden ulusal kurtuluş savaşını başlatmak zorundayız. Hiç bir
zaman ne inanç ayrımı ne de kimlik ayrımı yapmadık. Anayasası
askıya alınmış bir devlet var. Bu süreç biraz daha sürerse halkın
direnme gücü ortaya çıkacaktır. Anayasanın Cumhurbaşkanı ile ilgili
maddesi askıdadır, çalışmıyor. 

“ORTADOĞU VE DÜNYAYA BARIŞ GETİRECEĞİZ”

-Sadece Mısır mı? Suriye… Suriyeli vatandaşlar Türkiye’de.
Gencecik kızlar pazarlanıyor. Sorumlusu kim? Din iman edebiyatı
yapanlar. Sorumlusu onlar. Açlıkla karşı karşıyalar. Din iman
edebiyatı yapanlar sorumlu. Suriye’de öyle Mısır’da öyle… Neden
yapıyorsunuz bunları? Sizin dininiz imanınız nasıl? Vallahi merak
ediyorum. CHP iktidarında, benim başbakanlığımda Ortadoğu’ya barış
ve huzur gelecek. Hiç kimsenin burnu kanamayacak. Bütün dünyaya
barış getireceğiz. 

-Kaybolan demokrasiyi yeniden getirmek boynumuzun
borcumuzdur. 

-CHP halk dışında hiçbir kimseyle özel bir ilişkisi yoktur. Bizim
kimseyle illegal ilişkimiz yok, açık ve net. 

-Devleti teslim et, 13 yıl sonra “bizi kandırdılar” de, çocuk
musun? Hani sen dünya lideriydin. Oyun kurucuydun. Yol arkadaşıydı
bunlar. Şimdi yan çizmeye başladılar. Kimi suçlayacaklar? Her zaman
olduğu gibi CHP’yi suçladılar. Ülke kötü yönetiliyor? Ülkede kardeş
kavgasının olmaması lazım. Cumhuriyeti kuran partiyiz. Seni kul
olmaktan çıkarıp vatandaş yapan partiyiz. Çok partili hayatı
getiren partiyiz. 

“MİLLETİN ELİNİ KOLUNU BAĞLAYACAKLAR”

-İç Güvenlik diye bir kavram mı kaldı? 12 Eylül darbe yasalarını
tahkim etmek istiyorlar. Aradaki boşlukları doldurmak istiyorlar.
Tabanca olursa 1 yıl; sapan olursa 2 yılla; poşu olursa 4 yılla
yargılanıyorsun. Adalete bak. Eğer siz buna adalet diyorsanız gidin
oyunuzu bunlara verin. Milletin elini kolunu bağlayacaklar. Biz
bunu kamu düzeni getirmek için getiriyoruz diyorlar. Hangi kamu
düzeni? 

BAŞKANLIK MODELİ

-Başkanlık modeli gelecek, diktatörlük gelecek, yürütme işleri de
ona bağlanacak. Ne yaparlarsa yapsın CHP olduğu sürece başkanlık
sistemi gelmez. Bizim derdimiz işsize iş bulmak. Bizim derdimiz
emekli hak ettiği aylığı alsın.Üreten Türkiye olsun. Biz makam
mevki peşinde değiliz.