Omurgayı korumanın yolları

0

Omurgayı korumanın yolları

Ağrılar 7’den 70’e hemen
hepimizin peşinde. Kimimizin boynu, sırtı kimimizin beli, dizi
hatta el bileği ağrıyor. Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Halil
Algan omurgaya zarar veren 7 davranışı anlattı ve önemli uyarılarda
bulundu.

Günümüzde en yaygın şikayetlerin başında bel ve boyun ağrıları
geliyor. Öyle ki duruş bozuklukları, hareketsizlik ve fazla kilolar
nedeniyle artık genç yaşlarda da kapımızı çalar hale gelen ağrılar,
hareketleri kısıtlıyor, en basit işleri bile yapmamızı
güçleştirebiliyor. Kişinin yaşam kalitesini düşüren ağrılarda
önceliği boyun, sırt ve bel ağrıları alıyor.

El, diz, bilek, dirsek ağrıları derken liste uzuyor. Üç aydan uzun
süren ağrıların ‘kronik ağrı’ olarak nitelendirildiğini belirten
Dr. Halil Algan, ülkemizde de çok yaygın bir şikayet olan kronik
ağrılar nedeniyle ABD’de her yıl milyarlarca dolar iş gücü kaybı
oluştuğunu söylüyor. Bu maliyetlerin azaltılması amacıyla
hastaların ağrı kaynaklarının ‘ameliyatsız’ tedavi edilmesinin ön
plana çıkarıldığını vurgulayan Dr. Algan “Devletin politikası
kronik ağrıların yarattığı iş gücü kaybını en aza indirmek; çünkü
birçok hasta ameliyat gerekmediği halde, sadece ağrılarından
kurtulabilsin diye gereksiz yere ameliyat ediliyor. Hastalar bu
ameliyatlar nedeniyle uzun süre işinden ve sosyal yaşamından uzak
kalırken sağlık harcamaları artıyor. Bu nedenle ABD’de Ağrı
Tedavisi Bölümleri bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde çok önemli
bir yere sahip” diyor.

Bel, sırt ve boyun ağrıları başı çekiyor

En fazla şikayetin bel, sırt ve boyun ağrılarından olduğunu,
hastanın ağrı öyküsü ve günlük yaşamında ağrı nedeniyle zorlandığı
hareketlerin belirlenerek doğru teşhis konulmasının kritik önem
taşıdığını belirten Dr. Algan “Örneğin yatağını düzeltebiliyor mu;
yüzünü rahat yıkayabiliyor mu; ayakkabısını giyebiliyor mu;
alışverişe gidebiliyor mu; hatta rahatça kıyafetlerini giyebiliyor
mu? Kapsamlı bir muayene ve tetkik yapılmadan, ‘Senin belinde fıtık
var; ameliyat ol. Hepsi geçer’ denilemez. Üstelik tek başına MR
sonuçları da yanıltıcı olabilmektedir. Hastada eğer bel fıtığı
teşhis edildiyse ve bacağında ağrı duymuyorsa, kuvvet kaybı yoksa,
sadece MR sonucuna bakarak ameliyat kararı vermek doğru değildir”
diyor. Dr. Algan ülkemizde her yıl on binlerce hastanın, doğru
seçilmiş ağrı tedavisi yöntemleri ile ağrısız bir yaşama
kavuşabileceğini vurguluyor.

Nelere dikkat etmeli

Hastanın varsa fazla kilolarını vermesi, yürüyüş yapması, yüzmesi
ve günlük yaşamında bel ve omurgasını yanlış kullanmaması kritik
önem taşıyor.

Peki, günlük yaşantımızda hangi yanlışlar omurgamıza zarar veriyor,
bel, boyun ve sırt ağrıları derken ağrılarımızı artırıyor?

1- Hareketsiz yaşam tarzı: Gelişen teknolojinin de
etkisiyle 7’den 70’e hareketsiz yaşam tarzı gittikçe yaygınlaşıyor.
Hareketsiz yaşam tarzı omurgayı tam anlamıyla vuruyor! Dr. Halil
Algan, 90 yaşında bir hastasından örnek vererek düzenli tempolu
yürüyüşün önemini vurguluyor: “Hayatı boyunca düzenli tempolu
yürüyüş yapmış olan 90 yaşındaki bu hastamın omurga radyolojik
görüntüleri, kendisinin yarı yaşındaki kişilerden çok daha iyi
durumda idi.”

2- Fazla kilolar: Fazla kilo omurgadaki disklerin
basıncını ve yükünü artırırken, tedaviyi de güçleştiriyor. Fazla
kilolardan kurtulmak ve düzenli yürüyüş yapmak, omurgaya binen yükü
yok denecek kadar azaltıyor.

3- Yumuşak yatak: Kimi zaman televizyon karşısında
yumuşak bir koltuğa uzanıyor saatlerce aynı pozisyonda kalıyoruz.
Ama yanlış yapıyoruz. Zira gerek oturmak gerekse yatmak için
yumuşak yatak omurga sağlığı açısından son derece zararlı. Doğru
yatak seçimi ağrılarla mücadelede en iyi tedavilerden biri.
Dizlerin arasına ve altına yastık koymak da basıyı azaltarak kişiyi
rahatlatıyor.

4- Uzun süre ayakta kalmak: Ayakta sabit
durulduğunda omurga disklerindeki basınç normalin 4-5 kat üzerine
çıkıyor. Hele de uzun süre aynı pozisyonda ve ayakta durmayı
gerektiren mesleklerde, omurgadaki diskler daha çabuk yıpranıyor.
Bel ve boyun kaynaklı ağrılar daha sık görülüyor. Ütü yaparken bile
ağırlık verdiğimiz bacağımızı sırasıyla değiştirmek gerekiyor.

5- Dizi kırmadan öne eğilmek: Yapılan en büyük
yanlışlardan biri de dizlerimizi kırmadan öne doğru eğilmek. Çünkü
bu durumda bel ve boyun omurgamızdaki disklerin basıncı 6-7 kat
artıyor. Yerden bir şey almamız gerektiğinde dizimizi kırarak
eğilmek çok önemli.

6- Uzun süre aynı pozisyonda oturmak:  İnsan
vücudu sürekli olarak hareket etmeye göre yapılandığı için en
yüksek disk içi basınç, sürekli oturanlarda görülüyor yani ofis
çalışanlarında. Bu nedenle ofis çalışanlarının  20-30 dakikada
bir masa başından kalkıp bir dolaşması gerekiyor. Omurga kaynaklı
uzun süren ağrılar (kronik ağrılar) çoğunlukla masa başı
çalışanlarda görülüyor.

7- Çok yüksek topuklu ayakkabı: Çeşit çeşit
modelleri ve renkleriyle cezbeden yüksek topuklu ayakkabılar,
sürekli giyildiğinde omurga sağlığı açısından son derece zararlı.
Ayakların rahat bir konumda olması ve öne doğru baskı yapılmaması
gerekiyor. Otururken de ayaklar yere tabanın tümü ile basılmalı.
Aksi halde bel, kalça ve dizlerde yapısal bozulmalar ve kronik
ağrılar başlıyor. 
 

Bir yanıt yazın