“Baş dönmesi” sırasında yapılması gerekenler
Vertigonun, baş dönmesi ve hareket duygusunun yitirilmesi anlamına
geldiğini belirten Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Hastanesi Nöroloji Uzmanı Metin Güzelcik, “Kişinin bedeniyle uzay
arasındaki algının bozulması sonucu oluşur. Vertigo bir hastalık
değildir. Altında yatan bir hastalığında belirtisidir. Baş dönmesi
oldukça sık görülen bir semptomdur ve dünyada hekime başvurma
nedenleri arasında ağrıdan sonra ikinci sırada yer alır” dedi.
Vertigonun santral ve periferik vertigo şeklinde ikiye ayrıldığını
belirten Güzelcik, “Santral vertigo, beyinde bulunan denge
merkezlerinin hastalıkları sonucu oluşur. Santral vertigoya baş
dönmesinin yanında konuşma bozukluğu, kol ya da bacaklarda uyuşma,
çift görme gibi nörolojik semptomlarda eşlik edebilir. Santral
vertigonun en sık nedenleri migrene bağlı vertigo, multiple
sclerozis (MS), akustik nörinom, beyin damar hastalıklarıdır.
Periferik vertigolar klinikte gördüğümüz baş dönmelerinin yüzde
80’ini oluşturur. İç kulak denge organından kaynaklanan bu tür
vertigoların en sık rastlanan sebebi halk arasında kulak
kristallerinin yerinden oynaması olarak bilinen bening paroksismal
pozisyonel vertigodur (BPPV)” diye konuştu.
“BAŞ DÖNMESİNDE GÖZLERİNİZİ KAPATMAYIN, TAM AKSİNE BİR NOKTAYA
BAKIN”
Vertigonun şiddetli olmadığı müddetçe herhangi bir ilaç tedavisine
gerek olmadığının altını çizen Metin Güzelcik, “Baş boyun
hareketleri bu hastalığın en iyi tedavi şeklidir. Bu yüzden
hastaların istirahat etmek yerine hareketli olmaları ve özel
egzersizleri yapmaları önerilmektedir. Denge kulak, göz,
kas-iskelet sisteminden gelen sinyallerin beyincik tarafından
değerlendirilmesiyle sağlanır. Vertigolu hastalarda, kulaktan
gönderilen sinyaller bozuk olduğundan gözlerinde kapatılması
dengesizliği daha da arttıracağından vertigolu hastaların atak
sırasında bilinenin aksine, gözleri kapatmak yerine bir noktaya
bakarak beklemeleri atağın süresini kısaltır” şeklinde
konuştu.