‘Böcek’ sanığı poliste Bulgaristan kimliği çıktı
Erdoğan’ı başbakanlığı döneminde dinlediği iddiasıyla “casusluk”
suçundan yargılanan ve meslekten ihraç edilen eski Başbakanlık
Koruma Dairesi Başkanlığı’nda görevli polislerden Ahmet Türer
hakkında, “resmi belgede sahtecilik” ve “resmi belgenin
düzenlenmesinde yalan beyanda” bulunmak suçlarından 3 aydan 7 yıla
kadar hapis istemiyle yeni bir dava daha açıldığı ortaya çıktı.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen çarşamba görülen “Böcek”
davasında, haklarında çeşitli suçlardan soruşturmalar sürdürülen
sanıklarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gönderilen
yazılar okundu. Bu yazılara göre “Böcek” davası sanıkları arasında
yer alan Ahmet Türer hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
2014/150418 numaralı soruşturma sayısı ile Ankara 31. Asliye Ceza
Mahkemesi’nde 2014/1673 esas numarasıyla bir dava açıldığı ortaya
çıktı.
Savcı Durak Çetin tarafından hazırlanan iddianamede, Türer
hakkında, “Böcek” soruşturması sırasında İstanbul 4. Sulh Ceza
Mahkemesi’nin 16 Haziran 2014 tarihli kararıyla arama kararı
verildiği belirtildi. Bu karar uyarınca Türer’in İstanbul’da
kaldığı otel odası, üzeri ve aracının arandığı kaydedilen
iddianamede, yapılan arama sırasında üzerinde Türer’in resmi
bulunan, ancak Orhan Murad Ferad isminin yazılı olduğu, Bulgaristan
makamlarınca düzenlenen kimlik kartının bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, “Şüphelinin resmini verip Orhan Murad Ferad adına olan
kimliğine yapıştırtıp onaylatmak suretiyle resmi belgede sahtecilik
suçunu işlediği” öne sürüldü.
Yalan beyanda bulundu
Türer’in hakkında yapılan idari soruşturma kapsamında Emniyet Genel
Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun 29 Kasım 2013 tarihli
kararıyla meslekten ihraç edildiği belirtilen iddianamede, bu
kapsamda polis kimliği ve diğer kartlarının istendiği, yapılan
arama sırasında Başbakanlık giriş kartının da ele geçirildiği
anlatıldı. Türer’in savunmasında, kartlarını kaybettiğini, ancak
bulunup kendisine iade edildiğini, Başbakanlık giriş kartını da
hatıra amaçlı taşıdığını söylediği belirtilen iddianamede, “Ancak
bu iadeden sonra da şüphelinin bu kartları istenen yere teslim
etmediği, şüphelinin kaybetmediği polis kimlik ve Başbakanlığa ait
kartları kullandığı, bunların kaybedildiği konusunda polise
başvurup yalan beyanda bulunduğu ve resmi evrak düzenlettiği,
şüphelinin bu şekilde polis kimlik ve kartlarının kaybolması
konusunda resmi belgenin düzenlenmesi esnasında yalan beyanda
bulunmak suretiyle bu suçu işlediği” öne sürüldü.
İddianamede, Türer’in, “resmi belgede sahtecilik” ve “resmi
belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda” bulunmak suçlarından 3
aydan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.