Geçmişten günümüze madeni para
İlk zamanlarda topraktan alınan mahsuller, hayvanlar, şarap, yağ,
tuz ve deniz kabukları gibi ürünler, takas aracılığıyla alışveriş
yapılmasını sağlıyordu. Bu durum, ilk madeni paranın M.Ö. 7.
yüzyılda Batı Anadolu’da yaşamış zengin bir halk olan Lidyalılar
tarafından basılmasıyla son buldu. İşte size devletlerin
bağımsızlığının da bir sembolü olan ve Türkiye’nin hemen hemen her
müzesinde karşınıza çıkan antik sikkelerin hikayesi…
TARİHTEKİ İLK PARA ALTINDAN YAPILDI
Lidyalılardan sonra devletlerin bağımsızlığının ve iktidarının bir
gücü olarak basılmaya devam eden antik sikkeler, daha sonraki
yıllarda diğer Batı Anadolu kentlerine, Ege adalarına, güney
İtalya’ya ve Akdeniz coğrafyasında yayılmış. İlk madeni para M.Ö.
7. yüzyılda Anadolu’da yaşamış zengin bir halk olan Lidyalılar
tarafından darp edilmiş. Bir bakla tanesi büyüklüğünde ve ön
yüzünde kraliyet arması olan bu madeni paralar, yüzde 75 altın,
yüzde 25 gümüş alaşımı olan elektromdan yapılmış.
TARİHE DE IŞIK TUTUYORLAR
Sikke kestirmek güç ve kudretin bir göstergesi olması sebebi ile
tarih boyunca hükümdarlar, kendi adlarına sikke darp etmişler.
Sikkelerin üzerlerine yazılan bilgiler ve motifler de uygarlıkların
devlet şekillerini, hükümdarların saltanat sürelerini, önemli
tarihsel olayları, dil, din, şehirler hatta bitkiler ve hayvanlar
hakkında bilgiler vermesi anlamında önemli bir teşkil ediyor. Sikke
bilimi de paraları eski Yunan, Roma, Bizans ve İslami sikkeler
şeklinde 4 bölümde inceleyerek, her dönemin özelliklerini ortaya
çıkarıyor.
YUNAN SİKKELERİ
Yunan sikkeleri antik çağda üretilen sikkeler içerisinde en
gösterişli ve estetik olanları. Mitolojiden ve antik çağ tarihinden
isimlerini duyduğumuz ve kentin tapılımı olan tanrıların,
tanrıçaların figürlerinin yanı sıra kazanılan savaşlar, kentte
ilgili duyurulmak istenilen özellikler, kralın icraatları gibi
birçok tema Yunan sikkelerinde resmediliyor. Birçok efsane ise bu
Yunan sikkeleriyle günümüze kadar ulaşmış durumda.
ROMA SİKKELERİ
Eski Yunanlılarda olduğu gibi Roma sikkeleri de görkemli tasvirleri
ve görüntüleriyle oldukça dikkat çekici madeni paralar. Tarihin en
büyük medeniyetlerinden biri olan Roma İmparatorluğu, yayıldığı
geniş coğrafyada yüzlerce yıl farklı tipte gümüş, altın, bronz ve
bakırdan sikkeler üretti. Antik sikkelerin özelliklerini tam
anlamıyla gördüğümüz bu paralarda, Roma tarihi adeta resmedilmiş
bir şekilde karşınıza çıkıyor. İmparatorların, diktatörlerin,
senato üyelerinin, imparatoriçelerin isimlerinin yanı sıra
zaferler, inanç ve efsaneler, Roma sikkelerinde kendilerine yer
bularak, günümüze kadar gelmeyi başarmış.
İSLAMİ SİKKELERİ
İlk İslam parası, Hz. Ömer döneminde (634-644), İslamiyet’e ait
bazı sembollerin Sasani paraları üstüne uygulanması ile
oluşturulmuş. Emevi Halifesi I. Muaviye, Sasani paralarına kendi
kılıçlı tasvirini koydururken, Halife Abdülmelik ise, 693’te bir
yüzünde kendi resminin bulunduğu ilk İslam dinarını bastırdı. Bu
paranın öbür yüzünde kelime-i tevhit yazılıydı. Figüratif öğelerin
nadir olarak kullanıldığı İslami sikkelerde, genel olarak Arap
harfleri ile yazılmış dualara ve hükümdar unvanlarına yer verilmiş.
Bazı Moğol sikkelerinde de sikkenin bir yüzünde Moğol alfabesinin
kullanıldığı da görülüyor. İlk İslami altın sikkenin Hicri 77
yılında Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından
bastırılmasının ardından Hicri 78 yılından itibaren gümüş
sikkelerin de üretimi başladı. Emevileri takiben Abbasiler,
Tuluniler, Fatımiler, Eyyubi, Selçuklu, İlhanlı ve Memluk
devletleri başta olmak üzere tüm İslam devletleri yüzlerce farklı
birim ve tipte sikkeler bastı.