PKK'ya silah bırakma çağrısı yapıldı
Süreyya Önder, çözüm sürecinde gelinen aşamaya ilişkin, Abdullah
Öcalan’ın temel belirlemesinin “Bu 30 yıllık çatışma sürecini
kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel
hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı
mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için
PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet
ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin
almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır” şeklinde olduğunu
aktardı.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala,
HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul
Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe’deki Başbakanlık
Ofis’te bir araya geldi.
Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Önder,
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar süregelen
demokratikleşme sorunları ve son 30 yılda 40 binden fazla insanın
yaşamına mal olan Kürt meselesinin çözümüyle ilgili yürütülen çözüm
süreci çalışmalarında tarihi bir karar sürecinin eşiğinde
bulunulduğunu söyledi.
Önder, başlangıcından bugüne bu sorunun devletin dönüşümüyle
ilişkili olduğunu belirterek, konuşmasında şunları kaydetti:
“Bugüne kadarki egemen devlet zihniyeti bu meseleyi salt
iktidarlaşma aracı olarak düşünmüş ve kör şiddetin kurbanı haline
getirmekten çekinmemiştir. Dolayısıyla çözümün barış ve evrensel
demokrasiyle bağı sağlıklı kurulmadıkça kurmaya çalıştığımız
demokratik barışın devlet ve toplum yapısından haktan, adaletten ve
eşitlikten yana bir dönüşüm sağlaması düşünülemez. Bu itibarla
süreç Cumhuriyet tarihi boyunca varlıkları yadsınan ve dışlanan tüm
unsurların özgür ve eşitçe tanınması ve yeni norm sisteminde
kendileri olarak yer almalarıyla gelişmek durumundadır. Tarihin
bize yüklediği büyük sorumluluk, çözümün de çözümsüzlüğün de salt
bizim toplumlarımızla ilgili olmayıp, tüm bölgeyi hatta dünyayı
etkileyen bir muhtevası olmasıdır.”
– Öcalan’ın belirlemesi
HDP Milletvekili Önder, dolayısıyla bölgenin 100 yıllık dengeleri
alt üst olurken küresel ve bölgesel zorbalıkların yol açtığı
algısal ve iradesel yaklaşımların evrensel insani değerler
ölçüsünce geliştirilerek aşılması gerektiğini vurguladı.
Muhtevası gereği çok hareketli ve dinamik bölgesel koşullar
gözönüne alındığında sürece de dinamik bir yaklaşım gerektiğini
kaydeden Önder, şöyle konuştu:
“Bütün bu belirlemelerin ışığında zaman zaman aksamalar ve
kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir
aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Süreçte gelinen aşamaya ilişkin
Öcalan’ın temel belirlemesi de şudur: ‘Bu 30 yıllık çatışma
sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak
temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı
mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için
PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet
ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin
almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır’.”
– 10 madde
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hem gerçek bir
demokrasinin hem de büyük barışın temel omurgasını teşkil edecek
olgusal başlıkları şöyle sıraladı:
“1. Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği,
2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının
tanımlanması,
3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri,
4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun
kurumsallaşmasına dönük başlıklar,
5. Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları,
6. Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve
özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması,
7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve
güvenceleri,
8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik
anlayışın geliştirilmesi,
9. Demokratik Cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik
ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal
ve anayasal güvencelere kavuşturulması,
10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleşleştirmeyi
hedefleyen yeni bir anayasa.”
Önder, “Tüm bu hususlarda beklenen tarihi gelişmelerin hayata
geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna
şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak, tüm demokratik çevreleri ve
barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve
çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden
çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan tüm
demokrasi güçlerini selamlıyoruz” dedi.
Yalçın Akdoğan’ın Açıklamaları
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin
“Silahların bırakılmasına yönelik çalışmaların hız kazanması, tam
anlamıyla bir eylemsizliğin hayata geçmesi ve demokratik siyasetin
bir yöntem olarak öne çıkartılması konusundaki açıklamayı önemli
görüyoruz” dedi.
Akdoğan, çözüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini
belirterek, HDP heyetinin dün İmralı’ya giderek, bir görüşme
gerçekleştirdiğini aktardı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığında Çözüm Süreci Kurulu’nda,
gelinen aşamayı tüm boyutlarıyla kapsamlı olarak ele aldıklarını
ifade eden Akdoğan, “Silahların bırakılmasına yönelik çalışmaların
hız kazanması, tam anlamıyla bir eylemsizliğin hayata geçmesi ve
demokratik siyasetin bir yöntem olarak öne çıkartılması konusundaki
açıklamayı önemli görüyoruz” diye konuştu.
AK Parti iktidarı olarak 12 yıldır, “Akan kan dursun, analar
ağlamasın” diyerek, sessiz devrim niteliğinde adımlar attıklarını
vurgulayan Akdoğan, her türlü sorunun çözüm yeri olarak siyaset
kurumunu gördüklerini söyledi.
Akdoğan, demokrasinin, sorunları konuşabilecek, tartışabilecek,
çözüm yoluna koyabilecek imkan ve kabiliyete ulaştığına dikkati
çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Demokrasimizin daha ileri noktalara ulaşması için bütün toplum
kesimlerinin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının el
birliğiyle gayret göstermesi gerektiği de açıktır. Silahların devre
dışı kalması, demokratik gelişime hız katacaktır. Bir kısım konu
başlıkları uzun yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor. Bundan sonra
da özgüven içinde, tartışmaktan, konuşmaktan geri durmamamız
gerekiyor. Aslında gök kubbenin altında konuşulmadık bir şey
kalmadı. Demokrasilerde halkın desteğini alan düşünceler, görüşler,
politikalar değer kazanır. Biz de milletimizin hayır duası ve
desteğiyle süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız. Yeni
anayasayı birçok köklü ve kronik sorunun çözümünde önemli bir
fırsat olarak görüyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, uygulama önem taşımaktadır.
Sürecin ete kemiğe bürünmesi, somut gelişmelerin yaşanması
önemlidir. Bu çerçevede iyi niyetli, samimi, kararlı bir şekilde
sürece sahip çıkılması, tüm kesimlerin katkıda bulunmak için taşın
altına elini koyması, zorlukları kolaylaştıracaktır. Sorunlara
demokratik çözümler bulmak, bölen ve ayrıştıran değil, birleştiren
ve güçlendiren bir etki yapmaktadır. Temel hak ve özgürlükleri daha
da geliştirmek, hakça ve kardeşçe bir ortam hazırlamak ancak
bütünlüğe katkı sağlar. Vatandaşlarımızın aidiyet duygusunu daha da
geliştirir.”
– “Her şey Türkiye için”
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, temel sorunlarını geride
bırakan Türkiye’nin, bölgesel ve küresel bir güç haline geleceğini
belirterek, çözüm sürecinin zor, meşakkatli, “akşamdan sabaha”
bitmeyecek bir süreç olduğunu bildiklerini anlattı.
Akdoğan, “Ancak samimiyet, cesaret ve kararlılıkla sonuca
ulaşacağımıza da inanıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi ‘Biz
birlikte Türkiyeyiz’ ve ‘Her şey Türkiye için” şeklinde
konuştu.